Çocuk ve İletişim
Çocuk iletişim kurma yeteneğine doğuştan sahiptir. Çocuklar konuşmayı öğrenmelerinden çok önce ebeveynlerine nasıl hissettiklerini çok iyi anlatabilirler. Bebekler bizi sandığımızdan daha iyi anlarlar. Yeni doğan bebekler sesteki 5 farkı algılayabilirler. Örneğin annelerinin sesini bir başka bayanın sesinden ayırt ederler. Ve 6 aylık olduklarında çevrelerinde duydukları sesleri taklit etmeye başlarlar. Çevrede konuşulan dilin Türkçe, İngilizce, Çince ya da İtalyanca olması fark etmez. Duydukları dil beyinlerinde bağlantıların oluşmasına neden olur ve çocuk konuşmaya başlar.
Çocuk iletişim kurma yeteneğine doğuştan sahiptir. Çocuklar konuşmayı öğrenmelerinden çok önce ebeveynlerine nasıl hissettiklerini çok iyi anlatabilirler.
Bebekler bizi sandığımızdan daha iyi anlarlar. Yeni doğan bebekler sesteki 5 farkı algılayabilirler. Örneğin annelerinin sesini bir başka bayanın sesinden ayırt ederler. Ve 6 aylık olduklarında çevrelerinde duydukları sesleri taklit etmeye başlarlar. Çevrede konuşulan dilin Türkçe, İngilizce, Çince ya da İtalyanca olması fark etmez. Duydukları dil beyinlerinde bağlantıların oluşmasına neden olur ve çocuk konuşmaya başlar.
Dil gelişimi üzerine yapılan araştırmalardan biri de Dr.Beniztch in kulaklara gözlük takma çalışmasıdır.Çalışma süresince kurulan sistemle beynin dili kontrol eden bölgesine egzersiz yaptırılır..Bu araştırma sonucu da doğruluyor ki beynin erken yaşlarda kendi kendisini geliştirme yeteneği sayesinde herhangi bir sorunu olmayan çocukların dil öğrenmeleri çok kolaydır.Beyin bunu yapmaya çalışırken tüm devreler aktiftir.Tek yapılması gereken bu devrelerin birbirine bağlanmasıdır.Bebekler ne kadar çok kelime duyarsa beyinleri de o kadar çok bağlantı kurar.Ancak bu yeterince erken olmazsa hücreler ölmeye başlar.Bu yüzden küçük çocukların dil öğrenmesi çok daha kolay ve etkilidir.
Çocukların dil öğrenmek için diğer insanlarla etkileşim içinde olması gerekir. Çocuklar konuşmayı etraflarındaki insanları dinleyerek öğrenirler. İlköğretim ya da lisedeki yabancı dil için kullandığımız eğitimsel format küçük çocuklar için uygun değildir. Küçük çocuklara dili zamir, isim, sıfat biçiminde ayrıştırarak öğretemeyiz. Onlar dili kullanmak için etkileşimde bulunmak zorundadır. İster evde olsunlar ister anaokullarında çocuklar dili kelimeleri defalarca duyarak öğrenirler. Bu yüzden onlarla konuşmaya ne kadar erken başlarsak o kadar iyidir. Ancak kelimelerin bir anlamı olmalıdır. Pediyatrist Dr.Berry Brazelton’ına göre dilin en önemli özelliği iletişime yaramasıdır. Tıpkı dokunmak, tutmak, bakmak, hissetmek gibi önemli bir mesaj sistemidir. Onunla sadece dilini geliştirmek için konuşturmaktansa; içinden geldiği gibi konuşarak bebeğe bir mesaj iletmeyi tercih etmeliyiz. Burada bir yol ayrımı var, bir şeye çok dikkat etmeliyiz..Sonuçta varacağımız yer sadece bir dil mi yoksa bütün bir iletişim sistemi mi?
Dinlemek, izlemek ve çocuğa söz vermek ona karşı ilgimizi gösterir. Düşüncelerin ve sözlerin önemli olduğunu hissederler. Küçük bir çocuğun ilgisini çekmek istiyorsak öncelikle onu dinlemeliyiz. Onun jestlerinden, mimiklerin yola çıkarak onunla iletişim kurma yollarını bulmalıyız. Yabancı stresini atmasını sağlayıp onunla arkadaş olmalıyız. Değerli olan budur işte. Çocuk görüşlerine değer verildiğini hissetmelidir. Sevilmeye değer olduğunu hissetmesi, duygularının önemli olduğunu hissetmesi, söylediklerinin önemli olduğunu hissetmesi özellikle özgüven gelişimini harikulade destekler. Ve özgüveni yüksek bir çocuk tüm gelişim alanlarında daha hızlı ve sağlam adımlarla ilerleyecektir.